YERLİ VE MİLLİ OTOMOBİLLERİMİZDEN TOGG VE GELECEĞİ
Yerli Otomobilimiz TOGG ve Geleceği Günümüzde adı çokça, yerli ve milli yeni nesil elektrikli araç üretimiyle anılan Türkiye’nin yakın geçmişte giriştiği ve sonu hüsranla sonuçlanan otomobil üretim yeltenişi ,akıllara sığmayacak derecede ufak bir hatayla ismini Cumhuriyet Tarihi’nin en bedbaht ve talihsiz olayları arasına yazmıştı…
TALİHSİZ YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM ARAÇ GİRİŞİMİMİZ “DEVRİM”
Evet yukarıda bahsettiğimiz olayda adı geçen talihsiz projemizin ismi ise hepimizin aklına kazınan adıyla “Devrim”. Gerçekten de söz konusu olan proje -tam adıyla “Devrim Arabaları Projesi”- o zamanlar orta halli bir ülke olan ve Avrupa’nın sanayii bakımından yükselişini büyük bir heyecanla takip eden ülkemizi otomotiv piyasasında daha o günden itibaren söz sahibi bir ülke konumuna getirme açısından önemli bir projeydi. İlk defa 1961 yılında dönemin cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından bir Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) toplantısında dile getirilen bu proje o tarihte sıkıntılar çeken siyasal ve ekonomik açıdan zor durumda olan bir ülkenin halkı olarak gözüken Türk halkı için inanılması güç bir meseleydi. Ama ne hikmetse ortalıkta hakim olan tüm olumsuz düşüncelere rağmen bu büyük proje tam 129 günde tamamlandı. Türk mühendisler bu proje için insanüstü bir özveriyle çalışıyor, artık bunu bir projeden çok; şahsiyet, onur ve gurur meselesi olarak görüyorlardı. O kadar ki hafta sonları dahil çalışma saatlerini 12 saate çıkartmışlardı. Fedakar mühendislerimiz bu projeye öyle gönül vermişlerdi ki bazı zamanlar eve gitmektense kaportalar üzerinde uyumaktaydılar.
Takdimi ve Sonucu
- 29 Ekim 1961 sabahında Cumhurbaşkanı Ahmet Gürsel ve tüm kamuoyuna takdim edilmek üzere TBMM bahçesine getirildi artık tüm ülke bu arabayla alakalı dedikodularla doluşmuştu. İlk üretim olan araç çok mükemmel olmasa da başlangıç için gayet yeterliydi. İşte tarihi an gelip çatmıştı. Verilen tüm sözler yerine gelmiş ve Devrim Arabaları yanlarında motosikletli eskortlarla beraber yola koyulmuştu. Fakat araçlara eşlik edenlerin benzin durumundan haberleri olmadığı için benzin dolumu unutuldu. Projenin ölüm fermanının yazılmaya başlanışı işte bu olayla birlikte cereyan etmeye başladı. Arabalar takdim töreni için Meclis’in bahçesine getirildiği zaman durum fark edildi ve birinci araca yakıt ikmali yapıldı. Cemal Paşa birinci araçla birlikte Anıtkabir’e doğru yola çıktı fakat ikinci araca yakıt ikmali yapılırken Cemal Paşa’nın “Ne oldu?” sorusuna karşılık Yüksek Mühendis Rıfat Serdaroğlu “Paşam benzin bitti.” cevabını verdi. Sonunda arabalara yakıt ikmali gerçekleşmişti. Böylece Cemal Paşa Anıtkabir’e doğru birinci araçla yol almaya başladı ve arabadan indikten sonra “Batı kafasıyla araba ürettiniz ama Doğu kafasıyla benzin koymayı unuttunuz.” sözlerini söyledi . Ondan sonraki gün tüm gazeteler sanki ağızbirliği etmişçesine aynı manşeti atmıştı. “100 Metre Gitti Bozuldu”. Bu manşetler ise ölüm fermanının adeta mührü olmuştu. Fakat ikinci aracın hipodrom içinde yaptığı törenden ve Cemal Paşa’nı n birinci araçla Anıtkabir’e gittiğinden hiçbir zaman bahsedilmedi. Bu proje Anadol gibi başarısız olmuş, veyahutta önü kesilmiş birkaç projemizden sadece birisi…
TÜRKİYE’Yİ ELEKTRİKLİ OTOMOBİL PAZARINDA NELER BEKLİYOR
- Şimdi gelgelelim günümüz dünyasında adına uluslararası araştırma komisyonları kurulan çevre problemleri için; lehinde katkı sağlanması amacıyla oluşturulan elektrikli (hybrid )otomotiv pazarına adımını atan Türkiye ve onun 2022 yılının sonunda seri üretime geçmesi planlanan, son birkaç yıldan beri adından söz ettiren yerli ve milli markası TOGG. İsmini Türkiye Otomobilleri Girişim Grubu’ndan alan TOGG; global piyasada adından çok söz ettireceğe benziyor. Türkiye’nin “Yeni Lig” için attığı büyük adımlardan biri sayılabilecek olan TOGG projesi ülkemizi bu piyasada söz sahibi yapabilecek cinsten. Yerli Otomobilimiz TOGG ve Geleceği Dünyada güncellenen otomobil anlayışı, emisyonu en aza indirme hatta sıfırlama amacı güdüyor. Çünkü günümüzde küresel ısınma konusu başta olmak üzere dünya; fosil yakıt kullanımına bağlı olarak doğanın dengesini bozabilecek çokça sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu yüzdendir ki son dönemlerde dünyanın ilgi ve alakası elektrikli araç piyasasına yani doğaya en az nasıl zarar verilebilir konusuna doğru yönelmekte. Ülkemiz ise bu yelpazesi geniş elektrikli araç piyasasına dünyanın geçirdiği salgın hastalık döneminin sona ermesiyle birlikte başlayacak olan yeni dünya düzeni ile birlikte girmeyi hedefliyor.
Peki bu projemiz geleceğin piyasasına adapte olabilecek mi gelin onu konuşalım.
Bu düzene ayak uydurmamız için bu konuda önümüzde hiçbir engel bulunmuyor çünkü kurulan bu piyasa çok eski değil aksine yakın tarihe dayanıyor ve henüz yeni yeni gelişiyor. Biz ise 2018 de yani yaklaşık 4 yıl önce giriştiğimiz bu atılım konusundaki süre zarfında çok ciddi işlere imza attık. Tesla gibi dünya devi şirketler bile giriştiği bu elektrikli araçlar konusunda bilgili olmasına rağmen henüz yeni. Yani Türkiye için geç değil hatta büyük bir ekonomik getirisi olan elektrikli otomotiv pazarına adım atmak için henüz bir başlangıç. Üreteceğimiz otomobiller güncellenen düzene oldukça uygun ve emisyon bakımından çevre dostu araçlardır. Yerli Otomobilimiz TOGG ve Geleceği Batı Avrupa ülkelerinin hemen hemen hepsi önümüzdeki yıllarda dizel ve benzinli araçların üretimini ve ülkeye giriş çıkışını yasaklayacağını belirtti. Türkiye ise 2022 yılının sonlarında banttan indireceği ve seri üretime geçireceği otomobillerinin tahminen 2025 yılında Batı Avrupa piyasasına sürmeyi planlıyor. Bunun üzerinden bir sonuca varacak olursak Türkiye gelecekte Dünya elektrikli otomotiv piyasasında söz sahibi olacağa benziyor.
