Şeker Portakalı Kitap Özeti

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şeker Portakalı Kitap Özeti

Şeker Portakalı Brezilyalı ünlü yazar José Mauro De Vasconcelos tarafından 1968 tarihinde 12 günlük bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Kitapta Fakir bir aile çocuğu olan Zeze‘nin yaşadığı olaylar anlatılmaktadır.

Özeti

Romanın baş kahramanı zeze çok çocuklu fakir bir ailenin küçük çocuklarından biridir.Yaramazlığıyla tüm mahallede kendinden söz ettiren zezenin ailesi  kendisini daha fazla yaramazlık yapmaması ve kafalarının biraz daha rahat olması için daha beş yaşında okula göndermişlerdi. şeker portakalı Şeker Portakalı Kitap ÖzetiZeze,en çok sevdiği kardeşi olan Luis ile devamlı  gezerdi bunun yanında abisi Totoca ile birlikte de gezerlerdi. Ayrıca Zeze devamlı Edmundo dayısısla görüşür ve ondan yeni bilgiler öğrenirdi. Ona göre dayısı bir kültür abidesiydi.

Noel yaklaşmaktaydı ancak Zezenin ailesinin maddi durumu iyi olmadığından bu heyacanı yaşayamıyorlardı. Zeze o gün bir kamyon dolusu oyuncağın dağıtılacağını duydu ve hemen kardeşi Luis ile oyuncakların dağıtılacağı yere doğru gitmeye başladılar. Ancak oyuncakların dağıtılacağı yer uzak olduğundan onlar vardıklarında bütün oyuncaklar bitmişti. Bu durumdan şikayetçi olan zeze ağzında birşeyler homurdanırken babası sesini duydu ve bir köşeye çekilip çok üzüldüğünü belli edercesine oturdu. Zeze durumu farkedince kendisini babasına affettirmek için hemen boyacı sandığını alıp para kazanmaya gitti e kazandığı para ile babasına sigara getirdi.

Zeze’nin okumayı daha küçükken öğrenmesi ailesinde herkesi şaşırtmıştı. İlk başta herkes onun duyduklarını ezberlediğini  sanıyordu ancak öyle olmadığını sonradan anlayacaklardı. Okumayı  bilmesi ve birazda yaramaz olmasından dolayı ailesi onu okula erken kaydetmişlerdi.Zeze okulda çok başarılı aynı zamanda da çok sessizdi.  Evde yaptığı yaramazlıkları okulda yapmayan zeze öğretmenin en sevdiği öğrenci olmuştu.

Zezenin ailesi yeni bir eve taşınacaklardı.Yeni evlerine gittiklerinde Gloria eve doğru koşmaya başladı ve hintkirazı  ağacına sarılıp o ağacın onun olduğunu söyledi. Diğer kardeşi de aynı şeyi demirhindiye yaptı ve Zeze ‘de de arkadaki küçük bir şeker portakalı fidanı vardı dikensiz olduğu için onu seçti.Ablası  onun çok genç olduğunu ve küçük fidanın  da onunla büyüyeceğini söyledi.

Zeze devamlı şeker portakalının yanına gidip kendi kendine konuşuyordu. Sonunda bu küçük fidan Zeze’nin sorularına cevap verdi. Bu olayda sonra Zeze devamlı olarak fidanın yanına giderek onunla dertleşiyordu.

Zeze okula giderken arabaların arkasına takılarak “Yarasa” dedikleri işi gerçekleştiriyorlardı. Yalnız, bir araç vardı ki hiç kimse yanaşamıyordu. Zeze birgün bütün cesaretini toplayıp arabanın arkasına atladı.ama arabanın sahibi arabadan indi ve Zeze’yi fırçaladı. Zeze bu olaydan sonra daha da yarasa  yapmaya cesaret edemedi.

Zeze yaptığı yaramazlıkların birisi sonucunda ayağını bir cam parçasıyla yarmıştı.Bunu farkeden O Portekizli adam ki Zeze’yi arabasına bidiği için fırçalamıştı hemen onu arabasına bindirip onu okula bıraktı.daha sonraları sık sık buluşup birlikte arabayla gezmeye başladılar. Zeze bu Portekizli adamı çok sevmişti ve de çok samimi olmuştu. Hatta ondan ismini değiştirmesini istemişti.

Birgün Zezeyi evde yaptığı yaramazlık sonucu babası ve ablası ağzı burnu kırılıncaya kadar dövdüler. Okulda kimse durumu anlamasın diye okula göndermediler. Bu yüzden Portekizli adamın da yanına gidemiyordu. Dünyada en çok sevdiği  kişinin bu adam olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden Portekizli adamdan onun babası olmasını istiyordu.

Totoc paraya ihtiyacı olduğu için Zeze’ye gelip ondan para istedi.Ama Zeze ona para vermemeye kararlıydı.Totoca para verirse ona iki önemli şey söyleyeceğini söyledi.Şeker portakalı ağacının bulunduğu  bahçenin yol için kullanılacağı ve dolayısıyla buradaki fidanların kesileceğini söyledi.

Birgün Zeze okulda  öğretmenin sorduğu soruyu cevaplarken geç kalan arkadaşı içeri girdi.Portekizli adamın arabasının Mangaratiba adlı trenin altında kaldığını ve bu yüzden kendisini geç kaldığını söyledi.Bunu duyan Zeze izin almadan olay yerine gitti ve gerçeği öğrendi. Hayatında en çok sevdiği adamı  yani babası olmasını istediği kişiyi kaybetmişti. Totoca onu bir evin önünde otururken buldu. ateşler içerisindeydi. Hemen eve götürdü. Evdekiler onun yine numara yaptığını sanıyorlardı. Daha sonra bunun gerçek olduğunu anladılar. Hiçbirşey yiyemiyor,hiçbirşey içemiyordu. Bütün mahalle onun ziyaretine gelerek onsuz mahallenin çok sıkıcı çok cansız olduğunu söylüyordu. Totoca ona kötü haber verdiğini ve bu yüzden kardeşinin bu hallere düştüğüne inanıyordu. Bu yüzden vicdan azabı çekiyordu.

Babası ünlü bir şirketin amirliğine atanmıştı. Zeze’yi karşısına alıp ona artık bu sefaletin bittiğini ve bundan sonra acı çekmeyeceğini söyledi. Ayrıca  Şeker portakalı fidanının kesimini de ertelettiğini söyledi. Ancak Zeze için şeker portakalı kesilmişti. Çünkü onun manevi babası Manuel Valaderes ölmüştü.

Karakterler

Zeze: Baş kahraman, yoksul bir ailenin küçük çocuklarından biridir.
Bay Paulo (Baba): İş bulamadığı için psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Bu yüzden çocuklarına karşı yeterince sevecen ve sabırlı olamaz.
Anne: Ailenin geçimini sağlamak için çalışmak zorundadır. Çocuklarıyla ilgilenemez.
Totoca: Zeze’nin abisidir. Bencil ve tutarsız davranışları olan bir abi.
Edmundo Dayı: Yaşlı bir akrabadır.
Jandira: Zeze’nin ablasıdır. Zamanını roman okumak ve sevgililerini düşünmekle geçirir.
Gloria: Zeze’nin ablasıdır. Onu ailede en çok seven ve koruyan kişidir.
Lala: Zeze’nin diğer ablasıdır. Son zamanlara kadar Zeze ile ilgilenmiş ama sonraları ya bıkmış, ya da sevgilisiyle olmayı tercih etmiştir.
Luis: Zeze’nin küçük kardeşi, kardeşlerden en küçüğüdür. Ailede herkes tarafından sevilir.
Öğretmen (Cecilia Paim): Yaptığı bütün haylazlıklara rağmen onun mükemmel bir çocuk olduğunu düşünen duygulu ve anlayışlı biridir.
Bay Arivaldo: Bir sokak şarkıcısıdır.
Luciano: Luciano adındaki yarasa, Zeze’nin isim takıp konuştuğu çok sevdiği arkadaşlarından biridir.
Minguinho (Xururuguinho): Bir şeker portakalı ağacıdır. Zeze, Luciano gibi onunla da konuşur.
Manuel Valadares (Portekizli): Zeze’ye sevgiyi, yaşamın sevilebilecek yanlarını öğreten insandır. Onun iyi ve mutlu bir çocuk olabilmesi elinden gelen her şeyi yapar.

Diğer kitap özetlerine bakmak için tıklayınız…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Giriş Yap

Bilge Yazar ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!